Tedaviler

Kırıklar

Kırıklar

Kemiklerin bütünlüğünün bozulduğu durumlardır.Kemiğe dışarıdan gelen travma kuvvetlerine bağlı olabileceği gibi kemiğin gücünün azaldığı durumlarda herhangi bir travma olmaksızın da (osteoproz kırıkları) kırık oluşabilmektedir. Travmalar en sık nedenlerdendir. Trafik kazaları, iş kazaları, düşmeler, spor yaralanmaları en sık travmalardır. Travmaların çok daha küçük boyutlarda ve tekrarlayıcı olduğu durumlarda kemik yorgunluk kırıkları (stres kırıkları) da oluşabilmektedir.

Kırık şişlik, ağrı, şekil bozukluğu, uzvun hareket ettirilmesinde zorluk gibi şikayetler ile kendini gösterir. Tanı için röntgen grafileri genellikle yeterli olurken bazen Bilgisayarlı Tomografi, hatta MR gibi ayrıntılı tetkikler de gerekebilir. Kırığa bağlı kemik çevresi yumuşak dokuların içine mutlaka kanama olur. Bu nedenle çoklu kemik kırıklarında, büyük kemik kırıklarında dışarıya kanama görülmese bile ciddi kan kaybı ve hayati riskler oluşabilir. Kırık sadece kemik yaralanması değil aynı zamanda çevre yumuşak dokuların, hatta damar sinir ve tendonların da yaralanması demektir. Tedavinin ve iyileşmenin sadece kemiksel değil yumuşak dokularda da olması gerektiği unutulmamalıdır. Travma şiddetinin yüksek olduğu durumlarda ya da kemiğin cilde bitişik olduğu bölgelerde kırık uçlarının cildi yırtması durumda açık kırık olarak isimlendirilir. Açık kırıklarda enfeksiyon riskinin daha yüksek olması, kaynamanın daha uzun olması önemlidir. Bu yüzden açık kırıkların tedavisi daha acildir. Uygun temizliğin yapılmasını ve kırığın tespit edilmesini gerektirir.

Kırıkların tedavisinde kırığın yeri, şekli, çevre yumuşak dokuların durumu, hastanın yaşı, karar vermede önemli kriterlerdir. Yer değiştirmemiş veya kabul edilebilir derecede yer değiştiren kırıklarda, çocuk kırıklarının önemli bir kısmında konservatif (cerrahisiz) tedavi yapılabilmektedir. Ancak özellikle eklemi ilgilendiren ya da kalça, uyluk (femur), kaval (tibia) kemiği gibi yük taşıyan büyük kemik kırıklarında ve ön kol kırıklarında genellikle cerrahi gerekir.

Uzun kemik cisim kırıklarında, kırık bölgesinin açılmadan kırığın özel ameliyat masasında uygun pozisyona getirilmesi ve kemik kanalına yerleştirilen çiviler ile sabitlenmesi sıklıkla uygulanan yöntemdir (Resim 1.). Erken harekete ve yüklenmeye izin vermesi, kırık bölgesi açılmadığı için kaynama sürecinin hızlı olması, enfeksiyon riskinin düşük olması bu yöntemin avantajlarındandır.

Ekleme uzanan ya da ekleme yakın kırıklarda, ön kol kırıklarında ise kırığın açık olarak düzeltilmesi, vida ve plak benzeri implantlarla tespit edilmesi gerekir (Resim 2.). Ayrıca özellikle yaşlı kalça kırıklarında, omuz çok parçalı kırıklarında protez uygulamaları da yapılmaktadır.

Açık kırıkların bir kısmında, damar yaralanmalı kırıklarda, çok parçalı bazı kırıklarda eksternal fiksatör adı verilen, dışarıdan takılan bazı cihazlar da kırık tespitinde ve tedavisinde kullanılabilir.

Çocuk kırıklarında genellikle cerrahi gerekmez. Çünkü iyileşme ve kemiğin kendini düzeltme yeteneği çocuklarda çok yüksektir. Belli derecelere kadar eğrilikler kabul edilir. Düzeltme gerekirse anestezi altında düzeltilip alçılamalar yapılır. Ancak açık kırıklar, eklemi ve büyüme kıkırdağını ilgilendiren bazı kırıklarda cerrahi girişimlere gereksinim olur.